ekoder.org

5 ARALIK KADIN HAKLARI GÜNÜ (05.12.2021)

5 ARALIK  KADIN HAKLARI GÜNÜ
Yaşamımızın her alanında etkin rol alması gereken kadınlarımız, maalesef bugünün Türkiye’sinde ERKEK EGEMEN TOPLUMSAL KURGU nedeniyle hak ettikleri yerde olamadıkları  bir gerçeklik.
Üretimin odağındaki kadın maalesef karar süreçlerinin odağında değil.

Ailenin kurulması,evlat vermesi ve ilk aile terbiyesiyle ile  sağlıklı toplumsal ahengin, fedakarlığın ve sevginin odağındaki kadın, maalesef yaşamın odağında yer isterken aynı cömertliğe ulaşamıyor.

BU TOPLUMA NE OLDU?

Kadınlar günümüzde “KADIN CİNAYETİ” ne adeta kurban edilmektedir.
2008 yılında 80 kadın 2017 yılında 409 kadın ve son 10 yılda 2340 kadın hunharca katledildi.
Şule ÇET,Rabia NAZ,Güleda CANKEL,Ceren ÖZDEMİR ilk akla gelen son kadın cinayeti kurbanları.

HALBUKİ TÜRK GELENEKLERİNDE KADIN EL ÜSTÜNDE

Halbuki tarihsel sürece baktığımızda Avrupa, Afrika ve Arabistan'daki kadınlar köle olarak satılırken, Türk kadını her zaman hür ve özgür olmuştur. 

Bir Türk atasözü şöyle der: “Birinci zenginlik sağlık, ikinci zenginlik iyi kadındır”.
Hunlarda, kadın erkeğin tamamlayıcısı olarak kabul edilir ve onsuz hiçbir şey yapılmazdı. Hatta öyle ki, Kağan'ın emirnamelerinde "Kağan buyruğu" ifadesi yalnız yer alır ve Kağanın hatununun adı kaydedilmezse o emirname geçerli sayılmazdı.

Ziya Gökalp bu durumu şöyle ifade ediyor: “Eski ırkların hiçbiri kadınlara Türkler kadar hak vermemiş ve saygı göstermemiştir”
Göktürk ve Uygurlarda da kağanın hanımı hatun, devlet işlerinde kocası ile birlikte söz sahibi olmuştur. Tıpkı Hunlarda olduğu gibi, emirnameler yalnız kağan adına değil, "Kağan ve Hatunun namına" şeklinde ibare ile birlikte imzalanırdı. Kadın, aile içinde de daima yüksek söz sahibi olmuştur.

Orhun kitabeleri de "Kağan ve Hatun buyurur" sözleriyle başlar.

Arap seyyah İbn Batu şöyle diyor " Burada öyle ilginç bir duruma şahit oldum ki, o da Türklerin kadınlara gösterdiği saygıdır. Burada kadınların kıymeti ve saygınlığı erkeklerden daha üstündür”
Türk Destanlarda kadının güç ve ilham kaynağı olduğu bildirilmektedir.
Milli destanımız olan Dede Korkut hikayelerinde de buna rastlarız. Örnek olarak "Deli Dumrul hikayesinde" Dumrul, canı yerine kendi canını vermeye razı olacak birisini bulmaya çalışır ve bunu kadında bulur. Kadını hiç çekinmeden canını vereceğini söyler. 

M.K.ATATÜRK VE KADIN

Cumhuriyet Kadınlar için bir yeniden doğuştur.
5 Aralık 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verildi. 5 Aralık 1934 tarihinde “Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı” veren yasanın kabulü ile her yıl “Kadın Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır.

Halbuki çağdaş medeniyetin sahibi olduklarını iddia eden bir çok ülke Kadınlara bu hakkı M.K.ATATÜRK Türkiye’sinden çok daha sonra verebilmiştir.

Örneğin, Fransa’da ‘Seçme ve Seçilme Hakkı’’ 1944, İtalya’da 1945, Yunanistan’da 1952, Belçika’da 1960 ve İsviçre’de 1971 yılında bir hak tanınmıştır.

Atatürk yeni neslin yetişmesi ve eğitiminde birinci rol oynayan Türk toplumunda Türk kadınına çok önem vermiş,  toplumun başarısızlığının asıl sebebi kadınlara karşı olan bilgisizlikten ileri gelir, bir toplumun bir organı faaliyette iken diğer bir organı işlemez ise o toplum felç olur.’’ demiştir.

TÜRK HALKI;
KADINA VERDİĞİ DEĞER AÇISINDAN TÜRK GELENEKLERİ VE CUMHURİYET DEĞERLERİNE BAKARAK,
FABRİKA AYARLARINA DÖNMELİ

Kadın hakları ve kadına verilen değer açısından Türk halkının fabrika ayarlarına dönme dileğiyle,
Kadınlarımızın 5 Aralık Kadın Hakları Gününde Şiddete,tecavüze,cinayete  uğramadıkları,böyle hak aradıkları özel günlere ihtiyaç duymayacakları Türkiye özlemimi dile getirirken ,tüm kadınlarımıza selam ve saygılarımı gönderiyorum.
 
 
 


YukariCik